Ağız sağlığımız günümüzde kişilerce yaşamımızda gerek biyolojik olarak gerek sosyal hayatımızda oldukça büyük bir öneme sahip olduğu kabul edilmektedir. Bu konuda her ihtiyaç sahibi kişi en doğal ve rahat yöntemler arama çabasındadır. Bu yöntemlerden biri de implanttır. Oldukça iyi, etkin ve etkili sonuçlar vermektedir. Fakat sürece başlamak isteyenlerin korkuğu bazı durumlar vardır bunlar; sürecin çok ağrılı geçeceği ve kendilerinde istenilen sonuca varılamayacağı endişelerdir ve bu yüzden tedaviden uzak durmaktadırlar. Bu noktada diğer yanlışlara da göz önüne alalım;
Yaş grubuna uygunluk konusunda tereddütü olan hastalaar için şu açıklamayı yapmakta yarar var; 18 yaşını bitirmiş ve muayene aşamasında implant yapım özelliklerine uygun olan hastaların istek göstermesi daha uygun olacaktır. Ergenlik dönemindeki hastaların çene kemikleri gelişimsel aşamalardan ötürü hala büyüme ve gelişme gösterir. Çene yapısı da kilo alma veya verme faktörlerinden dolayı da değişiklik gösterir bundan dolayı implant uygulamasında bazı sorunlar oluşabilir. Öncelikle implant sürecine başlamak isteyen kişilerin ağız yapıları, diş eti muayeneleri, tedaviye uygunlık durumları ve bu uygulamaya uygun olup olmadığı tespit edilir. Çünkü şeker, tansiyon hastalıklarına sahip olan, kanı sulandırıcı ilaçlar kullanan kişiler için bu değerlendirme sürecinin tam olarak yerinde olması gerekmektedir. Aksi durumda olumsuz sonuçlara yol açılabilir. Özellikle şeker hastalığı olan kişilerin diş eti kanamalarının gereğinden fazla olabileceği için bu süreçte daha da dikkatini arttırması gerekir. Şeker hastalarında diş eti kanamalarının normalden fazlalığı dikişlerin de iyileşme ve kaynaşmalarına etki edebilir, bu durumda süreç olumsuz etkilenebilir. Bu sebeple etkili değerlendirmelerin, muayenelerin yapılması gerekir ve mutlaka doktorla işbirliği içinde uygun yöntem belirlenmelidir.
İmplant düşünüldüğünden ziyade oldukça etkili sonuçlar veren bir yöntemdir. Bazı kişiler ağız kokusu yapabileceği korkusu ile tedaviden kaçmaktadır. Bu düşünce doğru değildir. Ağızda koku oluşturması için orada uygun olmayan bir işlemin yapılması gerekir, sürecin tekrar değerlendirilmesi, atlanan yerlerin gözden geçirilmesi gerekir. Ağız ve dişlerin temizliğine dikkat etmek gerekir, implantlar kolayca temizlenen, temizlenmesi fazla zaman almayan yapılardır. Diş etleri ile implantlar arasında bir uyumsuzluk var mı, kaynaşma sağlandı mı, vidalar gereken yerde mi gibi sorulara dikkat etmek gerekir. Bakteri oluşumuna bakarsak eğer ağız bakımına yeterince önem vermeyen her kişide ister bu tedavi sürecinde olsun ister olmasın bakteri oluşumu gözlenecektir. Bakteri oluşumunu arttıran faktörlerden bazılarına örnek verirsek sigara kullanımı ve asitli içeceklerin kullanımı olarak söylenebilir. Bu ikisi oldukça işlemleri etkileyen faktörlerdir. Bu içeceklere kısıtlama getirmek gerekir, dokturunuzun önerdiği oranda yiyecek-içecek kullanımında bulunun. İmplantların ömrünün olduğundan daha uzun olması için bu hususlara dikkat etmek gerekir. Gereken tedavi sürecini planlama, implantların yerleşim biçimi, uygun implant seçimi, hastanın alkol ve sigara kullanmaması, doktorun bu alandaki daha önceki süreçlerdeki deneyimleri başarılı bir tedavinin olmasına katkı sağlayacaktır. Bu konuda uzman bir kişi ortodontist ile görüşülmelidir, herkes implant tedavisini uygulayamaz. Bunun için özel bir uzmanlık sürecinden geçmesi gerekmektedir.
Bu süreç sonunda kişiler kendi dişleri gibi dişleri kullanabilmektedirler. Bu konuda sıkıntı yaşamazlar. Diğer dişlere zarar vermez, onların varlığını olumsuz olarak etkilemez.
Fiyatlarına baktığımızda bu durumu etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır. Önemli olan implantın bize uygun olmasıdır. Tedaviyi başarılı bir şekilde bitirecek olan seçimi yapmamız gerekir.
Fiyatta artışa sebep olabilecek ilk faktör implatta kullanılan vidanın markasıdır. Dental implant sektöründeki yarış yüzünden şuan piyasada 500 den fazla implant üreten firma mevcuttur. Bu firmaların içerisinde İsveç, Almanya ve Amerika’da üretilen A Plus markalar olduğu gibi Çin, Kore ve Pakistan gibi ülkelerde üretilen daha hesaplı ve oldukça ucuz markalar da vardır. Hangisinin kaliteli olduğu, ömürlük kullanımı sağlayacağı doktorunuz ile belirleyeceğiniz bir husustur.
Diğer faktör ise implant tedavisinin yaptırılan klinik tarafından belirlenen garanti süresidir.Ulaşılabilir garanti süresi iddia eden klinikler daha sonraki dönemde sorun yaşamamak için çoğu zaman uzun dönem garantiyi sunabilecekleri daha kaliteli tedavi yöntemlerini tercih etme eğilimindedirler. Bu durum da tedavi maliyetinde artışa sebep olabilir. Bunun tam aksine birkaç günü kurtarmaya yönelik çalışan klinikler ise tedavi maliyetini daha düşürme esaslı daha farklı arayış çabaları içerisine girebilirler bu da sürecin maliyetini ve garanti süresini azaltır. Bu nedenlerden ötürü implant yaptıracağınız kliniği seçerken güvenebileceğiniz bir kliniği tercih etmeniz önerilir. Alanında uzman doktorlarla görüşüp, daha önceki yapılan çalışmaları görüp bu şekilde sürece başlamak sizin için daha iyi olacaktır. Tedavi sürecinde bulunan tüm ekibin profesyonel olması çok önemlidir. Tek dişin gelişimi üzerine yapılan bu uygulamada yanlışlıkların olması tüm ağız sağlığımızı etkileyecektir.İmplantlar yapılırken önce küçük gözenekler açılıp sonra genişletilip daha sonra üzerine bir vida yerleştiriliyor üzerine de protez yapılıyordu. Bu üzerindeki protezlerimplant tedavisinin başarısını etkileyen en önemli unsurlardandır. Doğru bir protez seçimi yapılmadığında vidalarının ömrü kısalır. İmplant üstü protezler porselen kaplama, zirkonyum kaplama, sabit protez, hareketli protez, vidalı protez, yapıştırmalı protez gibi birçok çeşitliliklere sahip olabilirler . Hangi protez çeşidinin tercih edildiği implant fiyatlarını da etkileyebilen önemli faktörlerin başında gelir. Burada önemli olan ucuz-pahalı noktasına bağlı olmaksızın doğru endikasyonun belirlenmesi ve doğru protez çeşidinin tercih edilmesidir. Yoksa istenilen sonuca sağlıklı bir biçimde ulaşılamayacaktır.
İmplant tedavisinde uygulanan yöntemlerde tercih önemlidir. Bu süreç iki aşamadan gerçekleşir. Cerrahi aşama ve protez aşaması olarak ayrılır. Cerrahi aşama ise tek ve çift aşama olmak üzere ikiye ayrılır. Tek aşamada implantlar uygulanırken ilk olarak küçük gözenekler açılıp sonra genişletilir daha sonra bu alana özgü bir vida yerleştiriliyor üzerine de protez yapılıyordu. Tek aşamada üzeri tamamen kapanmaz, dışardan baktığınızda görebilirsiniz. Tek işlemden oluşması sebebiyle kısa sürede tamamlanır. Ancak üzeri açık olduğu için iyileşme sürecinde sorunlar olabilir. Enfeksiyon riski yüksektir, mikrop kapılabilir bu da sürecin iyileşmesini uzatır. Çift aşamalı olan yöntemde ise gene küçük delikler açılır içine vida yerleştirilir. Üzeri tamamen kapatılır. Burada avantaj üzeri tamamen kapalı olduğu için enfeksiyon, mikrop oluşumu oldukça azdır. Zor yanı ise tek aşama dışında bir aşama daha cerrahi yöntem gerektirmesidir. Hangi yöntemi seçerseniz ona göre ücretlendirme yapılacaktır.
Protez yapım aşamasında da farklı yöntemler kullanılır. Erken ve geç yükleme denen isimlerle farklı yöntemler kullanılır. Erken yüklemede implant uygulanması yapılır. Hemen ardından ölçü alınıp üç gün içerisinde dişlerin takılması gerekir. Bu yöntemde, yerleştirilen implantlar iyileşme gösterirken hasta aynı zamanda diğer dişlerini de rahatça kullanabilir. Bu yöntemin avantajı, implant tedavisinin uygulanabileceği en hızlıca yöntem olmasıdır. Dezavantajlı tarafı ise iyileşme sürecinde olan implant vidalar uyum göstermeye çalışırken üzerine gelen çiğneme basıncı yapının sağlıklı iyileşmesine engel olabilir. Hassas olduğu için ağrı hissedebilirsiniz. Ancak doğru endikasyon seçildiğinde bu risk yok denecek kadar azalmış durumdadır.
Diş teli tedavi süreçlerinde planlama adımlarının sağlanması gerekli süreç akışı için önemlidir. Bireylerin hangi aşamada hangi müdahale adımları ile karşılaşacağını bilmesi sürece yönelik bütünsel ba
Lingual ortodonti diş tellerinin dişlerin iç tarafına yani dile bakan tarafına yapıştırılmasıyla dişlerdeki çapraşıklığın eğriliğin ve konum bozukluğunun düzeltildiği bir tedavidir. Zaten lingual lati
Diş teli tedavisinde fiyatların önemi büyüktür. Ağız ve diş sağlığını korumak isteyen pek çok birey tedavi süreçlerini planlamakta, nasıl ilerleme sağlaması gerektiğini düşünerek destek almaktadır. İs
Diş teli takma işlemi tamamen ağrısız ve acısız toplamda yaklaşık 15-20 dakika süren basit bir işlemdir.
Tedavi sırasında belli periyotlarda yaptığımız sıkma işlemleri ortalama 1 ile 3 gün arasında azalarak kaybolmaktadır. İşlem sırasında sıkma kuvvetine göre bazı zamanlar bir kaç dakika içerisinde tamamen geçer.
Diş teli tedavisi kişinin ihtiyacına göre tek çene ve çift çene olarak ikiye ayrılır. Tek çene tedavilerde dişlerdeki bozukluk durumuna göre ortalama 6-8 ay, çift çene tedavilerde ortalama 12-18 ay sürebilmektedir. İstenilen estetik sonuca ulaşıldığında tedavi sonlandırılır.
Diş teli tedavisinde diş temizliği için uygun olan ortodontik fırçalarla birlikte dişlerin düzenli olarak fırçalanması, plak oluşumundan kaçınılması son derece önemlidir. Ağız hijyeni hem kişinin sağlığı hem de tel tedavisinde önemli bir etkendir.
Şeffaf braketlerde kullanılan malzeme önemlidir. Bazı şeffaf braketler sert plastik gibi malzemelerden oluştuğu için tedavi süresini uzatabilme durumu var. Ancak kliniğimizde porselen braketler kullanılmaktadır.
Şeffaf braketlerin sararması durumu tamamen kişisel bakımla ilgilidir. Kliniğimizde 3 haftalık aralıklarla muayene çağırdığımız hastalar arasında sanki yeni takılmış gibi bakımına özen gösteren hastalar mevcut.
Diş telleri zaman zaman yanak ve dudakların iç kısımlarında tahrişler yapabilir. Bu durumda tahrişe sebep olan bölgeyi kurulayarak bal mumu yapıştırdığınızda hissedilen acı seviyesini en aza indirebilirsiniz.
Tel çıkartma işlemi herhangi bir şekilde uyuşturma işlemine ihtiyaç duymadan yapılan yaklaşık 30 dakika süren basit bir işlemdir
Tel tedavisi bittikten sonra pekiştirme tedavisi başlamaktadır. Pekiştirme tedavisi dişlerin yeni konumuna adapte olabilmesi için dişlerin iç kısmına koruyucu tellerin takılması ve hastaya pekiştirme plaklarının verilmesidir. Pekiştirme plaklarının tavsiye edildiği şekilde takılmadığı durumlarda ve periyodik kontrollere gelinmediği durumlarda dişler tekrar bozulabilir. Bu noktada hastanın tedavi bittiğinde de üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi önemlidir. Aksi takdirde dişlerin tekrar bozulması kaçınılmaz olur.